3 Mart 2022 Perşembe

Burada bizim kelimelerimizin ve melodilerimizin bir hükmü yok çocuk. 
Derin sessizliği kamufle edinip karanlığa akmak dışında bir seçenek sunulmadı bize. 

Hissediyor musun?

Enseden başlıyor uyuşma, tüm başını sarıyor çepeçevre. 
Zihinsel bulantı diyorum buna, dışarı dökmenin, kusmanın izin verilmediği boktan bir dizi etkileşim.
Hadi keselim bileklerimizi. 
Basıncı düşük bir düş, ölüm.
Yüksekten tepe üstü çakıldığımız betonun su etkisi yaptığı bir dünya gerek bize.



23 Aralık 2020 Çarşamba

Ayaklarım basmıyor yere,

kafam deseniz bana ait değil,

şuursuz oksijenle boğuşmalarım,

‘ellerim üvey’..

sokaklar sahte..

odalar soğuk..

mesafeler diyorum işte;

hiç yakışmıyor tanrıya.




Hastalıklı bir Aralık

konuşmayı yeni çözmüş


4 Şubat 2020 Salı

Gözleri Aşkla Gülen

Teşekkür etsem, çok yavan be. Bir insan diğerine, ömrünü güzeIIeştirdiği için yavan bir teşekkür edip kaçabiIir mi böyIe? Sen nereden geIdin sevgiIim? Nereden içim dışım oIdun böyIe.. Ne zaman arkama dönüp baksam, hep orada bir yerIerde bana güIümseyen yüzünIe karşıIaşıyorum. Bana verdiğin ömrün için teşekkür etsem, çok mu basit oIur sevgiIim?Bu gece, hayatıma tekrardan iyi ki doğdun.
KoIay mı öyIe ne istersen anIatacağın, her anIattığını dinIeyen, anIayan, mutIaka bir parçasını gören çoğu zaman sen anIatmasan da biIen demekle bitmeye bir sen varsın benden içeri, iyi ki varsın sevgilim.
Nice Mutlu Yıllara Mor Kokan Kadın SENİ SEVİYORUM




28 Mart 2019 Perşembe



Çıplak bir yalnızlık yağıyor üstüme, damlaları delip geçiyor ruhumu. Kadife şarkılar mırıldanıyor Tanrı, ayaz karanlıklarda boğulurken bedenim.
 Çürüyorum, 
Çürüyorsunuz …Beynimin kıvrımlarından çamurlu fikirler sızıyor, yeni doğan güneşin rengine inat. Ve yine en günahkar ben olacaktım perde indiğinde.Toprak kokusu yerini ceset kokusuna bıraktığında kimse kalmamıştır mezarlıkta ve kimse kendine yakın bulmamıştır mezarcıyı.
Oysa… 
Oysa sefil bedenler çürüyüp kurtlanırken, yine mezarcı örtecekti üstünü üşümesinler diye.

24 Ekim 2018 Çarşamba

Biliyorum inanmadan dinliyorsunuz gelecek anlatılarımı ve biliyorum çoğunu kıçımdan söylediğimi düşünüyorsunuz. Yanılıyorsunuz!

Zihnimi bir projeksiyon yardımıyla gökyüzüne yansıtmak isterdim, görecekleriniz kendinizden korkmanıza neden olabilirdi ve inandığınız tanrıya nefretle bakabilirdiniz. Bunların hiçbirini yapacak gücüm ve yeteneğim yok sadece yazabiliyorum ben ve bu yazdıklarımı anlayıp inanan tek bir böcek ya da ağaç yaprağı varsa tanrı kadehime kan doldurmaya başlamış demektir ve ölümsüzlük bu olsa gerek.


21 Eylül 2018 Cuma



Dışı bahar içi derin bir boşluk olan insanlardanım. Dışım ilkbahar.. Dışım sevinç, dışım yaşam… İçim ölü, içim hüsran, içim hayal kırıklıkları…

Bir nevi yalan mıdır bu yaptığım yoksa insanları kandırmak artık alışkanlık haline mi gelmiş bilmiyorum. Gülümsüyorsun, mutlu sanıyorlar.

Lanet günler geçmek bilmiyor. Daha da sıkıcı bir hal alıyor bazen. Nefes kesiyor. Anlayanım yok etrafımda, gülenim çok ama. Sahte gülümsemeler.. Yapmacık tavırlar.. Dikkat çekme çabaları.

Kelimelere tam olarak dökemiyorum kendimi. Döksem roman olur, belki seslendirilecek bir şiir.

Dışarısı soğuk olmalı, şehir ise gri. Sonbahar hiç bitmemeli. Yağmur hiç susmamalı.

Tek bildiğim bu.
Tek istediğim bu




13 Nisan 2017 Perşembe

sen benim kara rüyalarıma inen sis
saçlarıma ak mısın?
toprağın üzerime yıkılıyor 
gözlerinden ağlıyorum dünyaya
dudaklarından şarkı söylüyorum
şiir okuyorum
ellerinden vuruyorum kendimi,
yüreğinden atıyorum kendimi mecnunun bile
düşemediği savaşa
bileklerinden kesiyorum kendimi 
sen benim intiharım
cinayetim
sonum olabilir misin?

esmer hikayelerimiz olacak bizim
düşe kalka ölecek
düşe mahkum 
can çekişe çekişe varacak sona
sonra…
sen benim ağıdım olacaksın feryat figan 
omuzlarından sarsacağım seni
şeytan kuyusunun yanıbaşında 
acılara sokup kafanı nefessiz bırakacağım kendimi
korkma yine ben öleceğim
sen benim maktulüm olabilir misin?

ruhumu boğduğun her nefes için bir can vereceksin
seni işledim günah defterime
seni dikerken sırtıma bir isa dövmesi gibi
çağ düştü ömrüme
sen benim ömrüm olabilir misin?

deşiklerimde düş kaldı acından geriye
satırlarımda kan lekelerinden çiçekler bıraktım sana
dualarımda doğmamış azapların affını vasiyet ettim
seni rüyanın zihnimi fethiyle bıraktım gerçeğe
şimdi ne olursun düşsün sözün sesime

sen benim tanrım olabilir misin?