30 Temmuz 2016 Cumartesi

Tolga SÖZEN'in kaleminden

Bir gün gelip yere göğe sığdıramadığın o aşkı bir anda bulursun ufacık kutunun içinde. Anılar, şiirler, mektuplar, fotoğraflar, belki de ufacık bir anahtarlık.. Önce baktığında mutlu olursun tıpkı o anki gibi sonra sıradan gelir çünkü her şey gibi gelmiş ve geçmiştir. Özlersin ama sadece özlersin ; asla dönmek istemezsin. İlk vakitler canını acıtan ayrılık acısı da zamanla sıradanlaşmıştır, açarsın Sezen'i kederine değil keyfine dinlersin o keman sesini. Kendini dağıtmaktan sıkılmışsındır, biradan sıkılmış, sigaradan sıkılmış.. Bir süre o zindanda yaşarsın ama unutma ki ; acı insanı güçlendirir en önemlisi diriltir. Tek diyeceğim şu ki ; bu hayatta kim ne yaparsa yapsın ne söylerse söylesin bencil olacaksın arkadaş..


  •  DipNot: Sen ben hiç yapamadık bunu eğer ki bunu okuyorsan.



28 Temmuz 2016 Perşembe

Bazen, gece yarısı uyanıp pencereyi açıyor ve bir sigara yakıyorum. Düşünüyorum. Öyle bir filozof edasıyla değil. Müslüm açıyorum mesela ya da radyodan rastgele bir arabesk parça. Öleceğim günü düşlüyorum, o güne kadar ki yıkımlarımı. Yıkılışlarımı. Yıkışlarımı. Yokluğumu düşlüyorum, yok oluşumu. Sonra günü bekliyorum gökyüzüne çöksün diye. Geceyi sıyırıp atıyorum üstümden, bende size dönüşüveriyorum. Tıraş oluyor, duş alıyor çay içip bir iki lokma atıyorum ağzıma. İşe gidiyorum. Kravatım, beni medeniyetin sadık köpeği olduğuma ikna ediyor. Gün boyunca atılan sopaları geri getiriyorum patronuma. Bir it gibi yoruyorum kendimi. Akşam oluyor, medeniyetten söküp çıkartıyorum kendimi. Geri dönüyorum cehennemime. Monotonluk asla değişmiyor, değişmedikçe daha çok monotonlaşıyor. İçiyorum köpek gibi, ağlıyorum, yazıyorum, seviyorum  bazen de sevişiyorum! Sonrada çekiyorum yorganı suratıma kadar, uyuyorum. Bazen, gece yarısı uyanıp pencereyi açıyor ve bir sigara yakıyorum.



Seni özlediğimde;
Kokun siner her yere
kaleme,şiire,ömre